lapa lapa kar yağmaktaydı bulutlardan burnunun sivri ucuna. bu da olmadı.
bir ısırık daha aldı elindeki gevrek simitten, susamlarını dudaklarına bulaştırarak. bu güzel oldu gibi.
güzel bir giriş gerektiren bir hikayeye girememenin bir çok yöntemi vardır. bunlardan bir kaçı yukarıda tarafımdan sizlere sunulmuştur. ama ben nasıl başladığını bilmediğim bir hikayeden bahsetmek istiyorum ki nasıl biteceği de pek belli değil. ya da ne zaman ve nerde biteceği. gerçi önemi de yok bunun.
neyse biz asıl konumuza dönelim; anlatmak istediğim şey hayatla ilgili, belki de ta kendisi. beklemediğimiz olayları bize sunduğu ve bunlarla bizi kimi zaman güldürüp, çoğu zaman ağlattığı için bu hikayenin konusudur hayat. ağlatmak bu hayatın başlıca amacıdır. bu hayat sırf bize acı çektirsin diye vardır çoğu zaman.
kendi elimizde olmadan yaşadıklarımız için üzüldük. hep "ya niye hayat böyle ya?" sitem dolu sözcüklerle ıslandı gözlerimiz. somurtup oturduk saatlerce. kırdık sevdiklerimiz kalbini. onların bizi hiç bir zaman anlayamadığını ileri sürdük, sanki biz onları anlayabiliyormuşuz gibi davrandık.
ben seni anlayamıyorum. çünkü senin yaşadıklarını yaşamıyorum. bunları sana zaten söylediydim. ama senin acına ortağım burada. bugüne kadar seninle ne sırt sırta verip çay içmişliğim oldu, ne de sarılıp ağlamışlığım. senin sıkı bir dostun değilim büyük olasılık. senin için büyük bir insan portresi oluşturamıyorum belki kafanda. ama hüznünü paylaşıyorum senin. seni seviyorum çünkü hocam. burdaki herkes gibi seviyorum. bol bol artı dağıtışını seviyorum. kıvrak zekanı seviyorum. seni sevmek için hiç bir nedenim olmadığı için seviyorum. bir abi gibi, bir kız kardeş gibi seviyorum.
şövalyelerin şövalyesi, hocaların hocası, şimdi güçlü olmak zamanıdır. hadi gülelim*
kendini iyi hissettiği sürece her daim leziz sohbetler yapılabilen dosttur kendisi. güldürebildiği kadar, güzelce dinleyebilendir de aynı zamanda. değerlidir, önemlidir. ayrıca kendisiyle türk sinemasından güzel diyaloglar yaşadığım ve hep gülmesini istediğim vampirimizdir.
ağır duruşunun altında kaliteli bir kişiliğin olduğuna inandığım, pek samimi olamamış olsak da ilerleyen zamanlarda sohbetlerini dinlemek isteyeceğim vampirdir.
gil doğuyor zirvesinden bir önceki toplu zirve olan ramazan zirvesinde pek muhabbet edip tanışamadığım fakat bu zirvede* tanışıp bol bol muhabbet edip tanıdığım ve yine bunun sonucu olarak kanımın kaynadığı, sıcak kanlı, espriden anlayan* pek bir sevdiğim kişiler arasına giren güler yüzlü vampirimiz tekrar görüşmek üzere**
vampircik sözlük genelinde tanıdığım son vampir. son olduğundan mıdır ? yoksa çok cana yakın olmasından mıdır bilmiyorum ? ama sözlük içerisinde içimi döküp rahatlayabildiğim nadir kişilerdendir. bana hala pelit'ten kurabiye ve ata bindirme sözü vardır*. ara sıra paylaşımları paylaştırır ama yine de değer veririm kendisine ki böyle giderse vermeye de devam edeceğim*.
yazdıklarını okumaktan büyük keyif aldığım, yemek tariflerine kafayı takıp üşenmeden denediğim, şarkı sözlerini mırıldandığım bir vampir. bazen yazdığı bir şarkı sözü kafama taklılıyor bütün gün onu mırıldanıyorum. hoşçakal arkadaşım.
"tüm erkekler odundur" genellemesine karşılık olarak, "kızlar odun sever" şeklinde ki genellemem ile yaklaştığım cadı kişilik. yani nick ve kişilik bu kadar mı uyum içinde olur. bildiğin cadı işte daha ne söyliyeyim ki. hiç bir şekilde memnun edilmesi mümkün olmayan varlık olduğunuda ekliyelim unutmadan. ağzın ile kuş tutsan "ben bu kuşu sevmedim serçe isterim" der, serçe tutarsın kanarya ister öyle yani.** bu arada söylenmeden geçilmeyecek şey tdk ile anlaşması vardır. bulduğu her imla hatasına karşı komisyon almaktadır tdk dan.
sabrım ve inatçılığım karşısında yılmız, bezmiş, bıkmış, bertaraf olmuş* pek sevgili 5* kez teyze olma şerefine ulaşmış ayrıca sınıf birincisi* vampir. ayrıca son kez ben titrettim boşuna kendini boş düşüncelerle avutma hititçim titre ve kendine gel*.
(bkz: dinsizin hakkından imansız gelir)
gecenin bir vakti radyo programımı sözlükte haber etmişken, yayınıma katılıp, bir de baştan sona dinlemeyi başararak beni son derece şaşırtmıştır bu vampir. bu yüzden teşekkür ve tebriklerimi iletiyorum kendisine.
gecenin ilerleyen saatlerinde tanım girmeye çalışırken kendisinden aldığım iletiyle* vampircik.radyo'ya yönlenmemi sağlayan* ayrıca diyarda ki seviyeli duruşu ve hoş tanımlarıyla diyara ayrı bir renk katan, daha imlâ hatası yaptığını hiç görmediğim diyarın güçlü kalemi.
zevkini fazlasıyla takdir ettiğim biri. kendisi tarafından oylanan entrylerim, ne tesadüftür ki benim de en sevdiklerim, bi de çok kibar ve mesafeli, yazısını okurken bilgisayarın başında oturuşumu düzeltmeme, toparlamama neden oluyor ki, bu da iyi bir şey. *
diyarın en gezeni tozanı... cafe açısından, tanıttığı mekanları ben tanıtmaya kalksam en azından 2-3 yıl buralara gitmeye uğraşırım, yani kalk, giyin, süslenmek de lazımdeğil mi? ohooo uzun iş, yat mis gibi evinde işte derdim ama o öyle mi? adeta görev bilinci ile o kafe senin, bu kafe benim sadece tanım yapmak amacı ile dolaşıyor. *
kendisini bu yüce görevinde takdir ettiğimi, bu enerjisine de hayranm olduğumu söylemek isterim *
aslında bakarsanız tanımam etmem kendisini.. ama nedense baştan beri hep olumlu hislerim olmuştur kendisiyle ilgili.. takma isminin şirinliğinden midir, tanımlarıma yaptığı yorumlardan mıdır bilmem.. belki de vampircik'te meslektaş olduğumuz içindir.. *
5 dakika sonra gelen edit: kendisi artık meslektaşım değilmiş, terfi etmiş. hayırlı ola..
pek bir taze lordumuz, görevini en iyi şekilde yerine getireceğinden hiç şüpemiz yok. ancak benim diyar hayatımın sonu olacak bir atamadır. elimde "lord olduğumda, ilk seni diyardan uçuracağım" dediğine ilişkin kayıtlar bulunmaktadır. hepimize hayırlı olsun.****
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.